Kayıtlar

Eylül, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Büyük Sözü

Resim
Merhaba, Pazartesi günü bir yakınımın evine oturmaya gitmiştim. Akşam yemeğinden sonra mutfağı toparlarken telefonum çaldı. Görüşmem benim için oldukça önemli olduğundan telefonu kulağımın altına yerleştirip işime de devam ettim. Ocağın üzerinde akşam alınmış ve kaynaması için konulmuş 5 lt süt vardı. Ben bir yandan bulaşık yıkıyor bir yandan telefonla konuşuyor, bir yandan da sütün kaynamasını takip ediyordum. Ev sahibimin bana "süt taşmak üzere ocağı kapatır mısın?" demesi üzerine ben hızlı bir şekilde kaşık aramaya başladım.

Sandık Hikâyesi

Resim
Birçok blogcu arkadaşım elişi ile meşgul. Aslında ne yaptığımızı bazen tarif etmek gerek... Son zamanlarda okuduğum en içten yazı... Biliyorsunuz buraya kendim yazıyorum;  ama bu hakikatin blogumda olmasını istedim. Buyrun; "Bu bir baza hikâyesidir aslında… Ve çoğu evde artık her şey bazanın içine, kanepenin altına, gardıropların raflarına, konsolların çekmecelerine yerleştirilir. Bekleşen şeylerin ince ince işlenmiş kanaviçe gülleri, kolalanmış dantel uçları yoktur. Outlet mağazalardan devşirilmiş tekstil malzemeleridir bunlar. Üzerlerinde geometrik şekiller, hoyrat güller, rengini şaşırmış çiçekler vardır. Çoğunlukla evler bazaları, yaylı kanepeleri, dantellere gerek duymayan döşemeleri ile bambaşka evlerdir artık.

Farklı Renkler

Resim
Ağabeyimle aramızda bir yaş var. O okula başladığında ben tam bir devrim yaşıyordum. Yaşım 6'ydı ama... hatırlıyorum da aklım yaşımdan çok yukarılardaydı. Babamın ağabeyime kitap alması demek benim için dünyadaki en heyecanlı olaydı... O kitaba bakacak, dokunacak, okumaya çalışacak ama henüz okuyamayacak olsamda, kitaplar benim için bulunmaz birer aracıydı. Şimdi yaşadığımız çağa, kendi çocuklarıma baktığım zaman, bu hislerimin bende ne denli derin izler bırakmış olduğunu daha iyi anlayabiliyorum. Sabahları erkenden kalkar ve kitaplara bakardım. Okumayı öğrenmek için can atardım.

Uyumsuzum

Resim
Bugünlerde bir okulun bahçesinde ortanca kızımın uyum haftası münasebetiyle elimde gazete parçaları, oturacak yer aramakla meşguldüm. Daha doğrusu köşe kapmaca oynuyordum... Çocuklar içeride ne yapıyor, tam olarak hiiiç öğrenemesemde, dışarıda uyumsuzluğun kitabı yazılıyordu...

24 Hak

Resim
Babam, vasat denilebilecek ve takozdan biraz daha hallice bir fotoğraf makinesini elime verdiğinde ilkokulu bitirmek üzereydim. Ve tahmin edersiniz ki...dünyalar benim olmuştu. Allah'ım ne güzeldi fotoğraf çekmek... Çektiğim fotoğrafları şimdi olduğu gibi ekranda göremediğim için günlerce, hatta bazen aylarca pozların dolmasını beklerdim. Tabiî durum böyle olunca hazırlık hep uzun sürerdi.

Kutsal Vitrin

Resim
Küçükken babaannemin evine yılda bir kaç defa gidilirdi... İşte bahsettiğim yılda bir-kaç olan bu gidişlerimizde sürekli duyduğum tek bir kelime vardı: "Elleme"! Adetti...Her defasında istisnasız sağa sola çekiştirilerek söylenirdi.