Girişim Dersleri 4





 
  Merhaba değerli okuyucular.
Nerede kalmıştık demeyeceğim.Çünkü size nerede kaldığımızı söylememiştim.
En son cesareti konuştuk.
    Bugün ise sizlerle teşebbüs etme ile ilgili konuşalım.
Ben bir zamanlar ticaretle ilgili yıllar yıllar süren uzuuun düşünceleri bir kenara bırakıp
başlama kararı vermiştim. Yani teşebbüste bulunmuştum. Bir yerden başlamalıyım dedim. İlk yaptığım iş girişimcilik ruhu barındırmakla beraber, maaşlı bir işti. Bu nasıl oluyor derseniz ne siz sorun, ne ben söyleyeyim, diyemeyeceğim tabiki:) Şöyle cevap vereyim; bir yerde yöneticilik yaptım. Ama çok büyük maddi açık veren ve herşeyden benim sorumlu olduğum bir yerdi.2 sene ancak sürdürebildim. Daha sonra istifa ettim.
  Elde var 0. Bazı aylar maaş almak şöyle dursun, sıkıntılı olanlara para verdiğim oldu.    Yani anlayacağınız, bilindik anlamda ve maddi değerleri göz önüne alırsak, anlatılabilecek pek başarılı bir "teşebbüs" değildi.
 Ama hep derlerya "çok tecrübe edindim" diye, benimki hakikaten öyle oldu.
Şöyleki sigorta teli sarmaktan, piriz tamir etmeye, ilaçlama yapmaktan boya-badana yapmaya, kalabalık gurup yemeklerini ellerimle hazırlamaya, temizliği zaten işten saymıyorum, alışveriş,vs. aklınıza gelebilecek bütün işleri sırasıyla yaptım. Çok üzüntüler yaşamakla beraber girişimci ruhum hemen vazgeçmek istemedi. Yoksa hakikaten çekilecek gibi değildi...işte böyle.
  Bu teşebbüsüm bitince bu sefer farklı bir fikirle hareket etmek istedim. Oda kendi işinin patronu olmak fikriydi...
 Güzel fikirdi...neticelendirmek için cesaret gerekliydi...ama nasıl bir cesaret.
Oda başka bir yazı konusu sanırım.
 Hava çok yağmurlu ve şimşekli.Sevgili ülkemde bu havalarda genellikle elektirikler kesilir.  Unutmadan yıl 2012...ne diyelim,o kesilmeden ben keseyim. Bir dahaki yazımda buluşmak üzere. Hoşçakalın.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kişisel Bir Hayat Planı