TUZAĞA DÜŞTÜK…




Günlerden acıydı…kaçıydı bilemem. Bildiğim en derininden, en koyusundan oluşuydu.
Hayatımızda kefenlenmiş gördüğümüz insan sayısı üç-beşken, birden binler oldu.
Biz bu kadar genci ölürken hiç görmemiştik. Mısır’da binler giderken biz sadece bakabildik…
Sonra biz de bir şeyler söylemeliyiz dedi içimizden birileri…
Bizde dik durmalı, bizde tepki vermeli ve bizde kardeşlerimizden yana olmalıyız dedi…
Ne yapalım? Biz de sokaklarda dik duralım! Biz de ihvan’ın yaptığını yapalım…
Zalime karşı sesimizi çıkaralım. ‘Susan şeytan’ olmayalım…
Başka…kalabalıklaşalım. Çoğalalım, bağıralım. Susmayalım…
Dijital dünyada da organize olalım. Orada da tepkimizi gösterelim.
Slogan hazır… Amblem hazır (!) nasıl olsa… 2 gün içinde binlere ulaşmak hayal değil.  
Mısır’lı kardeşler kan revan içindeyken yalnız olmadıklarını bilsinler!
Koca bir şehrin göbeğinde, yer kalmamışçasına camilerin içindeki yüzlerce şehit…bilsinler bizim onlar için bağırdığımızı, sokaklara döküldüğümüzü…
Duruyorum…şaşırıyorum. Bize ne gösteriliyor diyorum şaşkınca!
Neden bu katliamı böylesine seyrettik biz.
Neden o fotoğrafları gördük,’ nasıl gördük’ diye soruyorum sonra şuursuzca.
Nasıl bir filmdi bu bize gösterilen!? Nasıl bir oyundu? Orada insanlar da beklemiyordu böyle bir sonu. Bunu anlıyorum… Onlara sadece ‘direnin’, silahsız, sadece orada, sokaklarda durun denilmişti…
Mursi için, demokrasi için, alınan haklarınız için direnin. Sonra ölümler gelmeye başladı… Silahsızlara karşı, ‘zalim diktatör’ giderken bile silah kullanmayan ordu silah kullandı. Ve ‘yüzler’ gitti, binler gitti.  
Şaşkındılar. Evet, kaçmadılar… Onlar inşallah şehit oldular…
 Ama unutmamak gerek; plan kusursuz işlemişti.
Plan neydi?
Biz kimden kınama bekliyoruz hala? Bu planı yapanlardan kınama bekleyen zavallı bizler ne kadar komiğiz…
 Planın yakında diğer ayaklarını da oynayacaklar arasında biz de varız…istemeden bu rolü sahiplendik.
Bir tek biziz ya zalime karşı duran, biz kurtaracağız ya ümmeti…
Musa namzedi bizleriz ya… Firavunlarımızı ilan ettik. Ümmeti böldük ve parçaladık.
Herkese laf söyledik. Biz söyleriz hak sözü dedik. Çıktık sokaklarda bağırdık, kalabalıklaştık…dik durduk!
Mutlu olduk, duygulandık. Ağladık, birlik olmanın sarhoşluğunu sokaklarda tattık. Sokaklardaki birliğin işe yaradığını zannettik. Unuttuk ki Adeviyye’de milyonlar toplanmışken, dünyanın gözünün önünde hala gömemediğimiz şehitler gözümüzün içine sokuluyorken(!) bu duruşun doğru olduğunu zannettik.
Sloganımız var artık!
Profillerimizde hiçbir gücün oynatamayacağı resimlerimizi değiştirecek kadar sahiplendiğimiz sembolümüz var!
Toplum mühendisleri işlerini kusursuz yapmışlar. Hepimiz bu rengin içinde olmak ve bu sudan nasiplenmek istedik. Çünkü bunun tersini ‘mazlumun yanında olmamak' olarak gördük ve korktuk… Veya zalime ‘susmak’ olarak…
’Susma sustukça sıra sana gelecek’ ne demek anladık…
Başkan bile ‘sıra bize gelebilir’ dedi…
Neyin sırası diye soramadık, eliyle yaptığı sembol büyülemişti bizi…
Başkan, bir tek bizim başkan zalime haykırmıştı. Diğerleri mi…? Diğerlerini Firavun ilan ettik ya… Ümmeti böldük, parçaladık ya… Ne olduğunu, ne yaşandığını bilmeyen bizler, gördüğü sınırlı birkaç fotoğrafla konunun alimi olan bizler, Musa’yı tanımayan, Firavun’u tanımayan bizler kendimizi Musa zannettik ya…
 Mısır bize nasıl bir örnek oldu? Sokaklara çıkmak arap baharıyla beraber icat edildi ama biz bunu icat edenlerin bile kim olduğunu unuttuk.
Sokaklarda haklarını alan olmadı…bunu unuttuk.
Silahsız, sadece direnin Müslümanlar! Verilen mesaj buydu.
Şimdi bir güç bize sokakları güzel gösteriyor. Tıpkı yakın zamanda farklı görüşe(!) gösterdiği gibi…
Bize sağlam bir sebep gerekirdi…’yüzlerce insan, direnmeden, dik duran, sokaklarda bekleyen, şehit olan kişiler' en güzel sebep oldu. Sloganımız, tweetlerimiz, facemiz, amblemimiz var artık.
Düştük tuzağa. Planı planlayanlar örümceğin ağını öreli çok olmuş…yakalandıktan sonra faydası var mı bilemem. Ama ben örümceğin ağına dolananlardan biri olarak şunu söylemeliyim ki…örümcek çok tecrübeli.
Tıpkı bu yazıyı okurken itiraz eden yanınız gibi…

Yorumlar

  1. bu insan denen şey neden böle çıldırıyor bazen.

    YanıtlaSil
  2. Bildiklerini ve örümceği tanıtabilir misin o zaman bize?
    Şuan çünkü biryanım sana karşı geliyor...

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel..Bir sloganımız var artık.Umutluyum şimdi

    YanıtlaSil
  4. yüreğine sağlık
    acıyı hissetmeliyiz bizde
    sadece haberlerde izleyip tüh deyip arkamızı dönünce unutmamalıyız.

    YanıtlaSil
  5. Selamün aleyküm.
    Sevgili kardeşim,
    Yazdıkların, Mısır'ı tv de sık sık izlemeye başladığımız şu son dönemde aklımda uçuşup duran düşüncelerin, bir o yana bir buyana gidip gelen duygu ve düşüncelerimin yolunu bulmasına yardımcı oldu. Herkesinki gibi bir tepki veremiyordum, neden veremediğimi de anlayamıyordum. İşin içinde başka bir iş olduğunu hissedebiliyor insan ama gerisi muallak...
    Facebook hesabımı kapatmanın ne kadar doğru bir karar olduğunu bu olayda daha iyi anladım. Sosyal medya en çok provokatörlerin işine yarıyor. Bunu yaşayarak öğrendim. Kendi üzerimde "sosyal medyalı ve sosyal medyasız bir bireyin güncel olaylara bakışı ve tepkisi" deneyini yapıyorum :):):)
    Neyse, bizim yapmamız gereken çok açık:dosdoğru bir Müslüman olmak, bu uğurda çaba harcamak. Ümmetin başka bir kurtuluşu yok.

    YanıtlaSil
  6. insan taraf olmalı bir orda bir burda olursa münafık olur. Ben zulmü gördüğümde siyasi hesaplar yapmam. Ya ne yapacaktık tepki vermesek kul indinde ALLAH katında da sorumluluğumuz olmazmıydı?.. Müslüman Müslümana taraf olmamalı mı?.. Ya bu oyunları çıkaran gayrimüslümler kendilerine zülüm olsaydı neler yapmazdılar.Kendi planladıkları ikiz kule operasyonunu Müslümanlara yıkan şeytanlar onlar değilller mi?... Anladığım kadarıyla Başbakanın sloganını desteklemiyorsun. Adam bana dokunmayan yılan bin yaşasın deyip korkak ( şimdiye kadar yapılan siyaset buydu ) tavuk mu olsaydı. Bizi bir yere çektiği yok, sadece Müslümanlar uyandı.. Mısırdaki halka kim silah verecek ki karşı dursun herşey ordunun elinde ha diyeleim biz gizli silah verdik ne farkımız olur teröristten.Mısır Müslümanı da sadece dünyaya slogan verebiliyor tek silahı bu.. Adamlar demokratik seçim yapmış ama darbeyle karşılaşmış.. Ben tuzağa düştüğümüzü zannetmiyorum ( eğer senin yazdıklarını yanlış anlamadıysam ha anladıysam beni düzelt kardeşim) ama tuzağı hazırlayanlar gayrimüslümler tabi o ayrı ...

    YanıtlaSil
  7. Evet bir tuzak kurulduğu ve müslümanlarn bu tuzağa düştüğü ve düşmeye de devam edeceği aşikar.Fakat bize aynı oyun oynanmaya çalşldğnda eline türk bayrağı alıp destek için sokaklara dökülen malezyalı,endonezyalı,bosnalı,filistinli kardeşlerimiz geliyor aklma ve dostlarmz varmş bizi içimzdekiler anlamadı ama anlayan varmş duygusunu yaşadğmda Rabbime sadece hamdettim.Ellerinden bşey gelmyordu ama bu az şey değildi.
    Şimdi onlar böyle kvranrken hiç ses çkarmamak,birlik çağrsı yapmamak,buğz etmemk doğru olmazdı zannmca.Yalnz değilleri hissettirmek yaralarna bir nebze merhem olur belki.Ve gercekten elimizden bsey gelmiyorken,asıl silahlarmza sarılmanın tam vakti:DUA...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder


Fikrinizi belirtmenizden mutluluk duyarım.
Yazacağınız her şey benbir için çok önemli ve kıymetli.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kişisel Bir Hayat Planı