Uzak değil...
Bundan yıllar önceydi.
İsimlerini ilk duyduğumda 12 yaşındaydım.
Babam hep onları anlatıyordu.
O zaman internet yoktu ki bakayım, anlattıklarının resmini göreyim.
Hayal dünyamda düşünmeye, onları bir cisme bürümeye çalışıyordum.
Çok mütevaziler...
Çok yumuşaklar, halim selimler...
Çok erdemliler...
Çok güleryüzlüler...
Babam anlattıkça anlatıyordu...
Bendeki merak sorularımı
arttırıyordu.
Çekik gözlülerdi.
Minyon tiplilerdi.
Hep aynı şekilde giyiniyorlardı.
Fakirlerdi...
.....Ama çekik gözlü olmaları, minyon tipli olmaları değildi beni bu kadar yakın hissettiren.
Neydi acaba?
......
Yıllarca derin bir sevgi besledim bu kişilere karşı.
Sonra internet girdi hayatıma.
Araştırdım onları, imkanım olsa yanlarına gidecek kadar yakın olmak istedim.
Ne zaman onlarla ilgili bir haber duysam, sanki bir tanıdığımdanmışçasına dikkat kesildim...
Seviyorum bu halkı.
Kimden bahsediyorum;
"Endonezyalılardan..."
Babamın hacc hatıralarını süsleyen zarif ve mütevazi insanlardan...
Dünyanın en kalabalık Müslüman halkının yaşadığı ve fakirlik oranının % 80'leri geçtiği Endonezya'dan...
Çoğu insanın yılda sadece bir kere et yiyebildiği Endonezya'dan...
Müslüman olmasındaki sır; "5 akçelik kumaş" olan Endonezya'dan...
Bu zarif, bu hoş insanlar maalesef zor günler geçiriyorlar...
Çok güvenilir bir vakıf bu konuda takdire şayan bir organizasyon düzenliyor...
Bu yıl 8.si düzenlenen kampanyada harika işlere imza atılacak.
Eğer sizler de bu konuda "güven ve hassasiyeti" önemsiyorsanız, BURAYI lütfen ziyaret ediniz.
....
Endonezya uzak değil...
Endonezya yabancı değil...
Yorumlar
Yorum Gönder
Fikrinizi belirtmenizden mutluluk duyarım.
Yazacağınız her şey benbir için çok önemli ve kıymetli.